Yükleniyor...

Obezite Cerrahisi Nedir?

Obezitenin diyet ve egzersiz ile tedavisi yada bu programların ilaç tedavileri ile desteklenmeleri obezitenin kalıcı ve tatminkar tedavisinde yetersiz kalmaktadır. NIH (National Institude of Health) BMI > 30 kg/m2 olan bireylere ve BMI > 25 kg/m2 ve en az iki yandaş hastalığı olan şişman bireylere kontrollü olarak zayıflamayı önermektedir.


(NIH: Clinical guidelines Obes Res6 (Suppl. 2): 51S-209S,1998). Ancak kalori kısıtlamasına dayanan diyetler ile elde edilen haftalık ortalama 500 gr kilo kaybı sağlıklı kilo kaybına erişmekte ve kilo kaybının uzun dönemli kontrolünde yetersiz kalmaktadır. (Wadden TA, Foster GD: Med Clin North Am84 : 441-461,2000). Çok düşük kalorili diyetler ile çok daha hızlı kilo kaybı elde edilse de, bu diyetlerinde etkileri uzun dönemde korunamamaktadır (NIH: Clinical guidelines Obes Res6 (Suppl. 2): 51S-209S,1998). Kalorik kısıtlamaya dayalı diyetlere eklenen egzersiz programları, kilo kaybı oranlarını çok fazla arttırmasa da, elde edilen kilo kayıplarının korunması ve uzun dönemli kontrol açısından, diyetten çok daha etkili olmaktadır (McGuire MT, Wing RR. Obes Res7 : 334-341,1999). Davranış terapileri obezite ile sorun yaşayan hastaların yemek düzenleri, düşünme ve davranış şekillerini değiştirebilir, diyet ve egzersizle desteklendiğinde 4-6 ay için de % 8-10 oranında kilo kaybının elde edilmesini sağlayabilir. Bu kadar bir kilo kaybı bile obezite nedeniyle sorunları olan hastaların sorunlarının anlamlı düzeyde azalmasını sağlayabilmektedir (Blackburn G: Obes Res 3 (Suppl. 2):211S -216S, 1995). Ancak bu hastaların ezici çoğunluğu kaybettikleri kilolarını hatta bir çoğu daha fazlasını geri almaktadırlar (Tech. Asses. Conf. Pan.: Methods for voluntary weight loss and control. Ann Intern Med 119: 764-770,1993). Obezitenin medikal tedavi ve diet ile tedavisi ile ilk 1 yılda yaklaşık 15 kg kadar kilo kaybedilmesine karşın, hastalar 1 ile 3 yıl arasında kaybettikleri kiloları tekrardan almaktadır. (NIH Con. Dev. Conf. Sta. March 25-27,1991. Am J Clin Nutr 1992:55:615S-9S.) (Treatment of obesity by moderate and severe caloric restriction. Wadden TA . Ann Intern Med 1993. Oct: 1;119:688-93) Ayrıca henüz hiçbir ilaç yada ilaç grubu obezitenin medikal tedavisi konusunda etkin bir seçenek olarak belirmemiştir. (Pharmacotherapy for obesity: Haddock CK et al. Int J of Obesity (2002) 26, 262-273) 

Neden Obezite Cerrahisi?
Obezite ile ilişkili olarak arttığı gösterilen durumlar arasında Hipertansiyon, Kalp hastalıkları, Hiperkolesterolemi, Diabet (Tip 2DM), Uyku–Apne, Kemik ve Eklem Bozuklukları, Reflü ve Toplardamar Bozuklukları gösterilmiştir (The incidence of co-morbidities related to obesity and overweight: Daphne P Guh, Whei Zang, et al. BMC Public Health 2009, 9:88 doi:10.1186/1471-2458-9-88). DSÖ eşlik eden hastalıklardan bir yada birden fazlasının olması durumunda VKİ>35 kg/m2 olan hastalarda, hiçbir yandaş bulgusu olamasa da VKİ> 40 kg/m2 olan hastalarda obezite ve eşlik eden ek hastalıkların en etkili tedavisinin cerrahi olduğunu bildirmekte ve önermektedir (WHO. Obesity: preventing and managing the global epidemic. Report of a WHO Consultation. WHO technical report series 894.Geneva: World Health Organistion, 2000). Tip 2 Diyabet nedeniyle tedavi alan ve standart medikal tedavi, diyet ve yaşam şekli değişiklikleri ile kan şekerlerini kontrol edemeyen ancak BMI 30-35 kg/m2 arasında olan hastalarda, özellikle birlikte diyabete bağlı kalp-damar risk faktörleri varsa, obezite ve metabolik cerrahi yöntemler alternatif bir tedavi olarak değerlendirilmelidir (Uluslararası Diyabet Federasyonu Bildirgesi: Bariatric Surgical and Procedural Interventions
in the Treatment of Obese Patients with Type 2 Diabetes. A position statement from the International Diabetes Federation Taskforce on Epidemiology and Prevention-2011) 

Obezite Cerrahisi yada Bariatrik ve Metabolik Cerrahi Nedir?
Obezite cerrahisi yada İngilizce literatürdeki ismi ile bariatrik cerrahi geçmişi 20. yüzyılın ortalarına kadar uzanan bir tarihe sahiptir. Baros Yunanca’da kilo anlamına gelmektedir. Bariatrik kelimesi literatürde 1965 yılında, obezitenin nedenleri ve tedavisi ile uğraşan bilim dalını tarif etmek için kullanılmaya başlanmıştır. Metabolik kelimesi de gene Yunanca kaynaklıdır. Metabolik kelimesi bir formun başka bir forma geçişi yada değişimi anlamını taşır. Buchwald 1978 yılında yayımladığı bir kitabında metabolik cerrahiyi “önemli bir sağlık problemini düzeltecek biyolojik değişiklikler ortaya çıkartabilmek amacıyla normal bir organ yada organ sisteminin ameliyat edilmesi” olarak tanımlamıştır. Ancak onun bu tanımlamayı yaptığı zaman ki amacı, birbirinden çok farklı nedenlerle uygulanan farklı cerrahilerin, ameliyatın uygulandığı bölgenin dışındaki hastalıkların iyileştirilmesini hedeflemelerini tanımlamak içindi. Örneğin oniki parmak bağırsağında (duodenum) yer alan bir ülserin tedavisi için midenin sağlam olan üst kısımlarındaki vagus adı verilen sinirlerin kesilmesi ile tamamen farklı yerdeki ülserin iyileştirilmesi gibi. Ne var ki yıllardır uygulanan hiçbir işlem son 20-25 yılda ki obezite cerrahisinin etkileri kadar metabolik cerrahi tanımına anlam katmamıştır. Obezite cerrahisine 1990’ların başından itibaren laparoskopinin de katkısının eklenmesi ile, obezite cerrahisinin uygulanabilirliği katlanarak artmıştır. Obezite cerrahisi tecrübeleri ve ameliyatlı hasta sayıları arttıkça, morbid obezite nedeniyle sadece fazla kiloların uzun dönemli kontrolü için ameliyat edilen hastaların, daha kilo vermeden önemli ve hayatı tehdit eden birçok yandaş sorununun düzelmeye başladığına yönelik dünya çapında yayınlar ve gözlemler paylaşılmaya başlandı. Bu hastaların sahip oldukları ve ilaçlar ile kontrolü mümkün olmayan Tip 2 Diyabet, hipertansiyon, uyku-apne, kalp ve damar rahatsızlıkları gibi önemli metabolik sorunlarının ilaçdan bağımsız olarak düzelmeleri; üstüne üstlük bu düzelmelerin önemli bir kısmının hastalar daha kilo vermeden çok erken post-operatif dönemde ortaya çıkması, obezite cerrahisinin metabolik cerrahi ile birlikte anılmasına neden olmaya başlamıştır. Bu nedenden dolayı 1983 yılında kurulan Amerikan Bariatrik Cerrahi Derneği (American Society of Bariatric Surgery – ASBS) 2008 yılında adını Amerikan Metabolik ve Bariatrik Cerrahi Derneği (American Society of Metabolic and Bariatric Surgery – ASMBS) olarak değiştirmiştir.